Bundan 3-5 yıl önce New York’a gelen Milli Takım oyuncularını yakından gördüğümde bunlar mı ülkemi temsil ediyor diye hayıflanmıştım. Görünen o ki Milli Takım aynı kültür ve geleneklerini koruyor. O zamanda Fatih Terim takımın başındaydı Arda terbiyesizi de aynı roldeydi. Şımarık, küfürbaz, kaba…
Sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısı toplumlara örnek olabilir. Bunun dışındakiler ise çöküntü ve enkaz bırakır arkalarına… Arda Turan denilen şımarık ve egolarını kontrol edemeyen zayıf karakterli futbolcu, Dünyanın en iyi takımında kaptan bile olsa hiç birşey farketmez.
Anlaşılan o ki mayasında hata var. Üstelik haketmediği paranın da verdiği zafiyetleride üst üste eklediğinizde insan kelimesinin kifayetleri yok oluyor.
Tabiki konuya daha geniş perspektiften baktığınızda Fatih Terim gibi bir ruh ikizi de Arda Turan’ın kişilik yapılanmasını olgunlaştırıyor.
Ne Fatih Terim ne Arda ne de benzer türevleri benim Milli temsilcim olabilmeyi hak etmiyorlar. Bunların Milli idareci yada futbolcu olmalarını bırakın kalenin arkasına bile sokulmaları rahatsız edici.
Daha önceki konuların altı soğumamışken kendini kuş gibi hissetmen kurtuluş olur sana. Bu tamamen kurgulanmış bir senaryodur. Bir Milli maç öncesi bu davranış kabul edilemez bir tatlı su kurbağa aklı olmalı. O gazeteciye tepkini çok daha önce yapabilrdin. Sen özel biri değilsin olamazsın da. Çünkü insanlığın gölgenin önüne geçemeyecek. Milli futbolcu kariyerini sonlandırman senin büyüklerine olan saygı ve terbiye seviyeni güçlendirmeyecek.
Seni hatırlayamacak bu toplum, sen kaçtın gitmedin sen iyi bir adam değlsin. Şimdi sıra senin ruh ikizin Fatih Terim’de.
Unutmaki o ülkenin değer ve varlıklarıyla büyüdün beslendin helal etmiyoruz.
