Pirinç tarlasındaki resimler yüzbinlerce turist çekiyor

Japonya’nın kuzeyindeki Aomori kasabasındaki çeltik tarlalarında her yıl çeltikten rengârenk resimler yapılıyor.

Yerden bakınca fazla bir şey görmüyorsunuz: yeşilin farklı tonlarında filizlenmiş çeltiklerden oluşan sulak tarlalar göz alabildiğine uzanıyor.

Ama gözetleme platformuna tırmanırken bir şeylerin belirdiğini görüyorsunuz. Yeşillikler arasında kızıl kahve rengiyle saldırmaya hazır bir Godzilla canavarı bu.
Bu ilginç eserleri görmek için her yıl Aomori’deki Inakadate köyüne yüz binlerce insan akın ediyor.

Japonca ‘Tanbo’ resmi olarak ifade edilen bu ‘Çeltik Tarlası’ resmi, binlerce çeltik bitkisinin uyumlu bir şekilde dikilerek üç boyutlu bir resim oluşturmasına dayanıyor. 1992’de başlayan bu uygulama, zamanın valisinin bölge sakinlerini köye turist çekecek bir etkinlik düşünmeye çağırması üzerine ortaya çıkmıştı.
Rehberime “Neden pirinç?” diye sordum. “Burada pirinç tarlalarından başka bir şey yok” dedi.

8000 kişinin yaşadığı bu uzak köyde hayat pirince dayalı. Pirinç 2000 yıldır bu bölgede yetiştirilen bir ürün.
Çeltikten resimler ilk yapılırken 100 kadar köylü ekime yardım etmiş. İlk eserin yapıldığı tarlaya çeltikle sadece “Pirinçli Köy Inakadate” yazısı yazılmış Japonca. Kimsenin pek ilgisini çekmemiş bu. Daha sonraki yıllarda ise hem çok daha renkli ve etkileyici eserler üretilmiş hem de bunların yapımında teknolojiye de başvurulmuş.

Köy muhtarı Koyu Suzuki her yıl planlanma sürecinin hasat sonrası sonbaharda başladığını ve Nisan’a kadar sürdüğünü, bir ay sonra da çeltik ekiminin yapıldığını söylüyor. “Farklı insanların seveceği türden resimler seçmeye çalıştıklarını” anlatıyor.

Daha sonra köy okulundaki resim öğretmeni Atsushi Yamamoto resmi çiziyor ve bir şirket bilgisayar yardımıyla tasarımı yapıyor. Seyir noktalarından bakınca resme doğru perspektifi vermek önem taşıyor.

İlkbaharın sonuna doğru çeltikler ekiliyor ve Mayıs ile Ekim ayları arasında büyümeye bırakılıyor. 12 çeltik türü ve yedi renk kullanılıyor. İlk filizler çıktığında hepsi birbirine benziyor, ama bitki büyüdükçe renkler farklılaşıyor.

Temmuz ve ağustos ayları ise eserlerin doruk noktasına ulaştığı, turistlerin aktığı zamanlar oluyor. 1990’larda birkaç ziyaretçisi olan köye 2016’da 340 bin kişi gelmiş. Kasabaya bir tren istasyonu bile açılmış bunun için.

Çeltik tarlalarında yer alan resimlerde Yıldız Savaşları’ndan Rüzgar Gibi Geçti’ye kadar birçok konuya yer verilmiş bugüne kadar. Ama son yıllarda Godzilla ve samuray gibi Japon motifleri ağırlık kazanmaya başlamış.