Türkiye: ‘YPG’ye Saldıracağız ABD Karar Vermeli’

Türkiye, Münbiç’e askeri operasyonda kararlılığını vurgulayarak, ABD’ye geçmişte sözünü tutma ve terörle işbirliği yapmama çağrısında bulundu.

Münbiç konusunda ilk açıklama Pakistan dönüşünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, “El Bab’da temizlik harekatı sürüyor. El Bab’dan sonra sırada Münbiç var. Eğer ABD başta olmak üzere koalisyon güçleriyle eğer müşterek adımlar atabilirsek Rakka sürecini birlikte yürüteceğiz. Rusya’dan da talep gelmesi durumunda DEAŞ’e karşı mücadeleyi hep birlikte yürütebiliriz. Münbiç’i boşaltmaları lazım, orası Araplar’ın. Rakka işinde SDG (Suriye Demokratik Güçleri) kesinlikle olmamalı. Suriye topraklarına yerleşmek gibi bir derdimiz yok” dedi. Erdoğan’ın SDG ile kastı bu gücü oluşturan PYD-YPG yapılanması.

Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, TBMM’deki Dışişleri Komisyonu çıkışında Suriye ve Irak konusunda soruları yanıtladı. Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte Münbiç’e askeri harekata başladığı iddiasını doğrulamayan Çavuşoğlu, bölgede ufak tefek taciz atışları olabileceğini dile getirdi. Ancak Türkiye’nin Münbiç’e askeri operasyonda kararlılığını yineleyen Çavuşoğlu, ABD’yi YPG (PYD) konusunda sözünü tutmamakla suçlayarak, Münbiç konusunda şunları ifade etti:

“Şimdi El Bab operasyonu biliyorsunuz bitmek üzere ve içeride kontrol sağlandı, temizlik yapılıyor. El yapımı patlayıcılar ve gizlenen DEAŞ teröristlerinin temizliği yapılıyor. Fırat Kalkanı Operasyonu’nun amacı Münbiç cebinin tamamen temizlenmesi ve orada yaşayan insanlara teslim edilmesi. ABD ile Münbiç operasyonu konusunda farklı görüşlerimiz oldu. Biz esasen ‘Fırat Kalkanı Operasyonu’nu Cerablus’tan başlatalım aşağıya doğru ilerleyelim’ dedik. ABD, Münbiç Operasyonu’nun çok acil olduğumu söyleyerek, burada yanlış gruplarla operasyon yaptı. ABD bize net bir şekilde söz vermişti, Sayın Obama yine Sayın Genelkurmay Başkanı, yine John Kerry Dışişleri Bakanı olarak YPG’li teröristler, ‘operasyonun bittiği gün Fırat’ın doğusuna tekrar geçecekler’ diye. Maalesef bir yıldan fazla bir süre oldu, bu gerçekleşmedi. Şimdi El Bab bittikten sonra Münbiç’e doğru gideceğiz. Operasyon henüz başlamadı. Arazide ufak tefek taciz atışları vardır, yoktur önemli değil. Bizim askerlerimizin planladığı yerel güçlerle Münbiç’e doğru başlayacağımız operasyonumuz henüz başlamadı.”

Münbiç’te ABD özel kuvvetler mensubu askerlerin bulunduğunu bildiklerini de kaydeden Çavuşoğlu, YPG’lilerle her noktada ABD kuvvetleri olduğunu belirtti. ABD’ye seslenen Çavuşoğlu, “ABD’den, yeni yönetimden de talebimiz, YPG’nin bir an önce Münbiç’i terk etmesidir. Hatta ABD ile ortak gönderdiğimiz inceleme heyetinin raporunda da var, Münbiçliler de zaten kendilerinden başka kimseyi istemiyor. Doğru olan da budur. O şehirler, o şehirlerde yaşayanlarındır ve yönetimini de onlara teslim etmek gerekir. Eğer YPG buradan çekilmezse, tabii ki biz YPG’yi vuracağımızı daha önce de söyledik, bu yeni bir şey değildir” dedi.

Askeri çatışma riskine yanıt: Orası ABD toprağı değil

Münbiç’e olası bir Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) operasyonu gerçekleştiğinde bölgedeki ABD’li askerleriyle çatışma riski de gündemde. Hatta böylesi bir tabloda NATO üyesi iki ülke askerleri arasında çatışma yaşanması anlamı ortaya çıkması tartışması kapıda.

Amerika’yla ile çatışma riskine dikkat çekilen Çavuşoğlu, “Böyle bir karşı karşıya gelme riski yok zaten. Yani burası ABD’nin toprakları değil ki. Biz ABD askerleriyle niye karşı karşıya gelelim, buradaki amaç Münbiç operasyonuyla buranın temizlenmesi ve gerçek sahiplerine teslim edilmesidir. Eğer ABD, YPG’yi müttefik olarak seçiyorsa, ‘onlara dokunan bana dokunur’ anlayışındaysa, o başka. Ama böyle bir anlayışın olmadığını biz biliyoruz. Bizim YPG veya başka bir terör örgütüyle olan mücadelemiz bizi ABD ile karşı karşıya getirmemelidir. Terör örgütlerinin yanında hiçbir müttefikimizin olmasını, yanında durmasını arzu etmeyiz” diye konuştu.

Kürtler ile Rakka Operasyonu’na karşı ‘terör kantonu’ uyarısı

Rakka operasyonu ile ilgili CENTCOM’un Twitter mesajları ve ABD’li askeri kaynaklarca Türkiye yerine bu operasyonda YPG ile hareket edilmesi tavrı da gündemde.

Rakka ile ilgili ABD başta olmak üzere uluslararası koalisyon üyesi Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerle arazideki koşullar ve karadan veya havadan destek konusunda müzakereleri sürdürdüklerini söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Rakka’ya YPG ile bir operasyon düzenlemesine karşı olduğunu yineledi. Çavuşoğlu, ABD’den askeri kaynaklarca yapılan açıklamalara karşı ABD’deki Trump yönetiminden bilgi beklediklerini şöyle açıkladı:

“Şimdi ABD’den CENTCOM gibi askeri kaynaklardan farklı açıklamalar oluyor. Fakat daha önce de (ABD) Kongre’de, (Savunma) Komisyon’da sorulara cevap verirken ABD’li askerler YPG ile PKK’nın hiçbir farkının olmadığını da söylemişlerdi. Dolayısıyla bizi hedef alan bir terör örgütüyle müttefikimiz ABD’nin iş birliğini sürdürmesini istemeyiz ve zamanında Obama’yı yanlış yönlendiren askerlerin Trump yönetimini yanlış bilgilendirmesi ve yönlendirmesini de arzu etmeyiz. Burada gerçekçi olalım, YPG ile bu operasyonları yapmak, Suriye’nin geleceğini riske atmak demektir. Rakka dahil tüm o şehirlerdeki insanların sürgüne gönderilmesi demektir ve bir terör kantonunun oluşmasını sağlamak demektir. Böylesi bir yanlıştan ABD’nin bir an evvel dönmesi gerekiyor. Bizim bu konudaki tutumumuz son derece nettir, katıdır ve sağlıklıdır.”

Çavuşoğlu, ABD’ye her düzeyde ve her görüşmede Türkiye’nin tutumunu ilettiklerini de hatırlattı.

Peşmerge Suriye’de değil, ama PKK’ya karşı mı savaşacak?

Çavuşoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani’nin son günlerde Türkiye ile sıklaşan temasları dolayısıyla gündeme taşınan Peşmerge güçlerince Suriye’deki operasyona destek verileceği iddiasını da yanıtladı. Çavuşoğlu, “Peşmerge’ye Suriye’de görev verilecek anlayışı doğru değil. Peşmerge’nin görevi şu anda Musul operasyonuna katkı vermektir. Kuşatma operasyonunu biliyorsunuz onlar gerçekleştiriyor doğu ve kuzeydoğudan. Önümüzdeki süreçte de DEAŞ’a karşı işbirliğimiz devam edecek” dedi.

Çavuşoğlu, özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi muhalefet vekillerince Barzani’nin temasları sırasında Türkiye’de IKBY Bayrağı’nın kullanılmasına gösterilen tepkileri de değerlendirdi. Tataristan örneğiyle bunun diplomatik bir uygulama olduğunu belirten Çavuşoğlu’nun, IKBY’den söz ederken PKK ile ortak operasyon yapılabileceği sinyali ile dikkat çekti.

Çavuşoğlu, “Diplomaside kurallar vardır ve kendi anayasası çerçevesinde bir federal yapı kurulduysa ki şu anda PKK’ya karşı bizim Irak’ta en önemli müttefikimiz şu andaki yönetimdir. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte PKK’ya yönelik de ortak adımlarımız olacak, operasyonlarımız da olacak. Ama Irak anayasası çerçevesinde kurulmuş ve Irak bayrağıyla beraber daha önceki ziyaretlerinde bayrak konulmuştur. Geçen gün yine Münih’te sayın başbakanımızla görüşürken masada üç bayrak vardı. Şimdi Tataristan Cumhurbaşkanı da geldiğinde Rusya bayrağıyla beraber Tataristan bayrağını da dikiyoruz” diye konuştu.

Rusya’nın PYD ile anlaşması için “spekülasyon” tepkisi

Çavuşoğlu, Rusya’nın PYD ile Fırat’ın batısının Şam rejimine bırakılması yönünde anlaşıldığı yönündeki iddia için “spekülasyon, teyit edilmiş değil” yorumunda bulundu. Rusya ile ateşkes sürecinde Türkiye’nin birlikte çalıştığını ve Astana ile başlayan süreç ile yeniden Cenevre’de siyasi müzakerelere geçildiğini kaydeden Çavuşoğlu, müzakerelerden sonuç elde edilmedikçe Suriye’de kaos ortamının devam edeceğini ve bundan en çok terör örgütlerinin faydalanacağını söyledi.