Tutsak Güneş

Ayşe Kulin
Everest Yayınları
Okuyucu Yorumu: Yasemin Gül


Ayşe Kulin’in genel olarak yazdığı romanlardan oldukça farklı bir tarzda yazılmış olan distopik romanı Tutsak Güneş..

Yakın gelecekte teknolojik olarak oldukça ilerlemiş fakat bir o kadar da baskıcı bir rejimle yönetilen Ramanis Cumhuriyeti isimli kurgu ülkede geçen romanın baş kahramanı Yuna, artık baş edemediği psikolojik sorunlarını aşmak üzere destek almaya başlar…

Yuna sorunlarının kökenine inerken geçmişiyle yüzleşir, daha önce görmediği, görmek istemediği ya da sorgulama gereği bile duymadığı baskıcı rejimi yavaş yavaş yakından tanımaya başladığı yeni bir uyanış dönemine geçer. Bu süreçte Yuna’nın sorgulamaları ile beraber olaylar hızla gelişir ve Yuna da yanlış giden düzeni değiştirmek için üzerine düşen sorumluluğu almaya karar verir..

Roman akıcı dili, heyecan verici ve sürekli gelişen olay örgüsüyle bir çırpıda okunan, merak edilen, keyifli bir anlatıma sahip.

Romanı eleştirel ele alırsak boşlukları, rahatsız edici noktaları yok değil.
Ama bir 1984 de beklememek gerek. Ayşe Kulin’in belli bir okuyucu kitlesi var ve bu roman o kitleye pek hitap etmeyebilir.

Distopik tür sevenler içinse çok fazla tatmin edici olmayabilir. Ama her şeye rağmen yazar için her bakımdan cesur bir deneme olduğu ortada.

Zira Kulin bu romanında Gezi Olayları başta olmak üzere ülkemizin yaşadığı politik sürece de bol bol gönderme yapmaktan hiç çekinmemiş.

Özetle, hem yeni bir tür deneyerek kendi okuyucu kitlesi tarafından beğenilmemeyi hem de politik dokunuşlar yaparak eleştirilerin hedef tahtası olmayı göze almış olmasıyla saygıyı kesinlikle hak ediyor.


Kitap adı: Tutsak Güneş
Yazar: Ayşe Kulin
Yayınevi: Everest Yayınları
Sayfa: 440
Baskı: 2017
Tür: Roman


Tutsak Güneş – Ayşe Kulin

Arka kapak;

“Güneşimizle aramızda kara kedi gibi duran o Gökcisim, bir gün çekip gidecekti elbette. Belki çok yakındı çözüm. Kapıdaydı. O an gelene kadar bize düşen, sanki güneş gökte parlıyormuşçasına yaşamayı sürdürmekti. Hayata tutunmaktı.”

Yakın gelecekte, yeryüzünde bir ülke… Tiran ölmüş ve oğlu başa geçmiştir. Ülke, din ulemaları ve polisler ordusundan oluşan bir demir yumrukla yönetilmektedir.

Katı yasalarla sınıflara ayrılan halksa, yoğun denetim ve gözetim altında yaşamaktadır. Güneşse, kimselerin nasıl, neden olduğunu hatırlamadığı bir dönemden bu yana, “Gökcisim” denilen dev bir kütlenin ardındadır. Her yer buz tutmuş, yaşam sevinci tüm canlılardan el ayak çekmiştir. Gelgelelim yıpratıcı uykusuzluğuna çare arayan bilim kadını Yuna, geçmişine, kaderine ve en önemlisi de, bir kadın olarak tutkularına sahip çıkarak, beklenmedik bir şekilde gerçekleri sorgulamaya başlar.

Topluma dayatılan kuralların, değişmez varsayılan yasaların, sonu gelmez sansürün mutlak olmadığını fark eden Yuna, sorumluluğunu üstlenip, deyim yerindeyse, güneşe açılan kapıyı aralamayı göze alacaktır. Geçmişle hesaplaşmalar, düzenle çatışan tutkular ve insanı dönüştüren aşklar… Ayşe Kulin, okurlarını sarsıcı bir gelecek hayal etmeye davet ettiği Tutsak Güneş’te, genç bir kadının unutulmaz uyanış hikâyesini anlatıyor.